Camiaları Farklı Kılan Gelenekleridir

20 Ekim 2011 ve 02 Kasım 2011 tarihlerinde KALİD ve KALEV olarak gelişmeleri sizlere duyurduğumuz ve aşağıdaki bağlantılardan ulaşabileceğiniz iki ayrı ortak deklarasyon sonrasındaki gelişmeleri ve gelinen durumu bilgilerinize sunmak isteriz.

KALİD – KALEV Konuyla İlgili Önceki Açıklamalar ve Belgeler için >>>

Kısaca özetlemek gerekirse; 05 Ekim 2011 tarihinde Kadıköy Anadolu Lisesi web sitesinde yayınlanan duyuruda fizik-kimya-biyoloji ve matematik öğretmenlerinin çoğunluk kararıyla 9. ve 10. sınıflarda, fizik-kimya-biyoloji ve matematik derslerinin Türkçe okutulmasına karar verildiği açıklanmıştı. Okulumuzda 56 yıldır süren Matematik ve Fen grubu derslerinin İngilizce olarak yapılması uygulamasına bir kısım öğretmenimizin keyfi ve mevzuata aykırı şekilde son vermek istemesi, Kurumlarımızı, velilerimizi ve mezunlarımızı derhal harekete geçirdi.

Bu karara;

  • Veli taleplerine ve mevzuata açıkça aykırı olması,
  • Okulun geleneklerine, statüsüne, genel uygulamalarına ve tarihine ters düştüğü,
  • Böylesine önemli bir kararın yetkisiz ve keyfi şekilde alınmasının hukuki temeli olmadığı, mevzuata açıkça aykırı olduğu,

Yönlerinden itirazda bulunmuş ve kararın geri alınması için her platformda bilgilendirmede bulunacağımızı ve kararın geri alınması yönündeki talebimizi dile getireceğimizi bildirmiştik.

Gerek bizlerin gerekse velilerin ısrarlı girişimleri ve takipleri sonucunda konu İlçe ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerince gündeme alınarak mevzuat hükümleri ışığında Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığında çeşitli kademelerde İstanbul’da İl Milli Eğitim Müdürlüğünde ve Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde incelendi. Velilerin görüşlerini öğrenmek üzere kendileri ile çok kısa bir süre içerisinde bir toplantı yapılması sağlandı. Yapılan toplantıda da velilerimiz bizlerle aynı değerlere ve geleneklere, eğitimdeki kaliteye inançlarını çok güçlü şekilde vurguladılar ve gerek verdikleri dilekçelerle gerekse yapılan oylamada mutlak ve çok farklı bir sayı ile bu derslerin İngilizce okutulması yönünde mevzuatın aradığı iradeyi ortaya koydular. Bizlerle birlikte, çocuklarının geleceğine ve Kadıköy Maarif’in geleneklerine, değerlerine sahip çıktılar.

Bunun üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü yazılı bir talimat hazırlayarak, gerekli düzenlemeleri yapması ve tedbirleri alarak bu uygulamayı tekrar hayata geçirmesi için, okul müdürlüğüne iletti; velilere ve Kurumlarımıza da yazılı olarak bilgi verdi. Okul Müdürlüğü de ilgili öğretmenlere Tebligat yaparak uygulamanın derhal başlatılması talimatını verdi. Bundan sonraki süreç, eğitim yılı başından beri aksatılan 56 yıllık uygulamanın hemen başlatılması olmalıydı.
Birçok öğretmenimizin gelişmeler üzerine İngilizce eğitime başlamış ya da başlayacağını beyan etmiş olduğu tarafımıza iletilmiştir. Ancak tüm bu mevzuat gerekleri ve üst makamların yazılı talimatlarına rağmen bazı öğretmenlerimiz bu konuda hukuka aykırı bir tutum sergilemeye devam etmektedirler.

Atama kararnamelerine ve geçmiş uygulamalara bakıldığında bu dersleri 9 ve 10. Sınıflarda yabancı dilde okutabilecek nitelikte ve yabancı dille eğitim vermek isteyen yeterli sayıda öğretmen vardır. Ders programının buna uygun şekilde kurgulanmasının çözüm sağlayabileceğine inanıyoruz.

Bu arada, gerek bir süredir dersler İngilizce anlatılmadığı için öğrencilerimizde eksik kalan terminoloji eğitiminin seri şekilde verilmesi gerekse talep eden öğretmenlerimize bu konuda “eğitici eğitimi” verilmesini organize etmemiz yönündeki teklif ve talebimizi okul yönetimi ve tüm ilgililere iletmiştik; bu konuyla ilgili yazılı cevabı Okul Müdürlüğünden bekliyoruz.

Bazı öğretmenlerimizin “ilgili yönetmelik hükümleri gözden geçirilmelidir” şeklindeki ifadeleri de mevcut uygulamanın bu derslerin İngilizce verilmesi gerektiğini açık bir şekilde göstermektedir. Gelinen noktada;

  • Milli Eğitim Müdürlüğü ve Okul müdürlüğünün yazılı talimatlarına rağmen; mevzuatı açıkça ihlal ederek, kamu hizmetinin yerine getirilmesine engel olunması ve talimatlara uyulmaması konusunda ilgililer hakkında Milli Eğitim Mevzuatı hükümlerine göre işlem yapması gerektiğini düşünüyoruz.
  • Gerçeği yansıtmayan çarpıtılmış bilgilerle, belli bazı kurum ve kuruluşların kasıtlı olarak yanlış ve eksik bilgilendirilerek, haksız suçlamalarda bulunularak, iftira atılarak karalama ve bilgi kirliliği yaratma amaçlarıyla açıklama yaptıranlar, yapanlar ve yayımlayanların bu eylemlerinin; Okul Aile Birliğine ve Kurumlarımıza her türlü hukuki haklarını kullanma olanağı tanıdığını hatırlatırız.
  • Mevzuatın açık hükümlerine ve sıralı amirlerin kesin yazılı direktiflerine rağmen uygulama yapmamak hukuka aykırı bir tutumdur. Buna göre; hem milli eğitim mevzuatı ve devlet memurları mevzuatının ihlal edilmesi, hem de, Eğitim ve öğretimin engellenmesi, Kamu kurumu faaliyetlerinin engellenmesi, görevin kötüye kullanılması, kamu görevinin yapılmaması fiillerinin gerçekleştiğini düşünüyoruz.

Bu camianın tüm paydaşlarının, bu camianın farklılığının, öneminin, gücünün ve büyüklüğünün farkında olması gerektiğinden hareketle, 56 yıllık tarihinde Kadıköy Maarif çizgisinin oluşturan ve farklı kılan unsurların, okul tarihimizin, ortak değerlerimizin ve geleneklerimizin öneminin, tüm ilgililerce mutlaka bir kez daha gözden geçirilmesi ve özümsenerek anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Camianın kurumları olan KALİD ve KALEV geleneklere ve mevzuata açıkça aykırı ve oldubitti şeklindeki uygulamaları kabul etmeyecektir. Okul Aile Birliği ve velilerimizin de bizlerle aynı çizgide oluşları, sergiledikleri Maarifli duruşu ve verdikleri destek için tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Velileri, öğrencileri, mezunları, kurumları, yöneticileri öğretmenleri ve diğer çalışanlarının hepsinin Kadıköy Maarif / Kadıköy Anadolu değerlerine ve farklılığına inanması ve sahip çıkması gerektiğine en azından zarar vermemesi gerektiğine olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz.
Gelişmelerden bağımsız olarak, ülkemizin en yüksek potansiyeline sahip öğrenci kardeşlerimize katma değer sağlamak için yapılabilecek her çalışmada okul idaremiz, bütün öğretmen ve velilerimizle her türlü işbirliği ve destek taahhüdümüzü de yinelemek isteriz.

Bazı öğretmenlerimizin yazdığı ve kamuoyuna yansıyan metinde yer alan ifadelerle ilgili olarak aşağıdaki temel açıklamaların yapılması maalesef zorunlu görülmüştür:

Bu yazıda

“2011-2012 Eğitim- Öğretim Yılı başından itibaren matematik ve fen derslerinin Türkçe olması konusunda (öğretmenler tarafından) yapılan toplantıda oy çokluğu ( 19 Türkçe – 4 İngilizce) ile alınan karar doğrultusunda yapılan uygulamanın gerekçeleri aşağıda rapor halinde sunulmuştur.”  

Şeklinde bir ifade yer almıştır. Hâlbuki mevzuat; aynı dilekçenin daha alt maddelerinde de belirtildiği gibi çok açıktır. Tüm gelenekler bir yana bırakılsa dahi 12 öğrenci velisi isterse bu dersler İngilizce olarak verilmek zorundadır. Öğretmenlerin bir takdir ya da tercih hakkı yoktur. Tam tersine bu öğretmenler bu okula matematik fen grubu derslerini İngilizce anlatabileceklerini belgelendirdikleri için bu amaçla ve bunu bilerek ve isteyerek gelmişlerdir. Bu derslerin İngilizce anlatımına karar verecek olan velilerdir ve onlar da bu okulun tarihini geleneklerini ve özelliklerini bilerek tercih etmişlerdir. Nitekim yapılan oylamada da 101 e karşı 12 oyla bu derslerin İngilizce yapılması yönünde mevzuatın aradığı irade ortaya konulmuştur. Ayrıca, 210 velinin 175 i bu yönde dilekçe vermiştir. Veliler, Maarif kültürü ile çok yeni tanışmış olmalarına rağmen çocuklarının geleceği, nitelikleri ve camianın gelenekleri ve değerleri konularında çok daha duyarlı davranmışlardır.

Mevzuatın aradığı irade, velinin iradesidir ve orada da gerek okul yönetimine verilen dilekçeler gerekse bu amaçla yapılan veli toplantısında mutlak ve tartışmasız bir çoğunluk olduğu iki kez kayda geçmiş; bu sonuç ve talep okul müdürlüğünce de İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine de tutanak eşliğinde iletilmiştir. Bunun üzerine de Milli Eğitim Müdürlüğünce karar, resmi olarak okula ve öğretmenlere tebliğ edilmiştir.

İddia edildiği gibi, İngilizce atama kararnamelerinin İlsis (MEB Özlük Bilgi Bankası) kayıtlarında bir iptal edilmesi de söz konusu değildir; sistemsel ve geçici bir hata olmuş daha sonra düzeltilmiştir. İlgililer bir hata ya da eksiklik olduğunu düşünüyorsa, zaten okul müdürlüğü üzerinden bunun giderilmesini sağlayabilmektedir.

“On yılı aşkın bir süredir İngilizce yeterliliği aranmaksızın Türkçe kararnameli öğretmenlerin atanması”

Şeklindeki ifade de doğru değildir. Çok kısa bir süre yürürlükte kalan ve Danıştay tarafından iptal edilen Yönetmelik esnasında atanan 2-3 istisna dışında tüm öğretmenler geçmişte bu dersi İngilizce olarak vermiş ve bunun için bakanlık uygulamalarına göre ek ücret almışlardır. (Ek ücret uygulaması bir süre önce yürürlükten kaldırılmıştır) Öğretmenler bu okula matematik ve fen grubu derslerini İngilizce anlatabileceklerini belgelendirdikleri için bu amaçla ve bunu bilerek ve isteyerek gelmişlerdir.
Danıştay 2. Dairesinin 2011/ 1486 E sayılı iptal kararı adeta bir hukuk dersi niteliğindedir. Danıştay bu kararında; Anadolu Liselerinin kuruluş amacının Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri gibi Genel Liselerden farklı olduğunu, her birinin öğrencilerinin sınavla belirlendiğini bu nedenle öğretmenlerinin de aynı şekilde belirlenmesi gerektiğini değerlendirmiştir.

“… tüm Anadolu liselerinin eşitlenmesi yönünde yapılan çalışmalarda esas, tüm derslerin Türkçe yapılmasıdır.”

Şeklindeki ifade tam anlamı ile talihsizliktir ve hayatlarının her noktasında bu okulun öğretmeni olmalarından gurur duyduğunu bildiğimiz bazı öğretmenlerimizin konuya bu şekilde yaklaşmaları bizleri üzmüştür. Kadıköy Maarif’in kuruluş amaçlarının ve tarihinin bir kez daha okunmasının yerinde olacağı düşünülmektedir. Kadıköy Maarif, en baştan itibaren hep farklı olmuş, emsallerinin örnek almaya çalıştığı bir kurum haline gelmiş ve 1990’lardan itibaren statü olarak da bu okullardan farklılaşmıştır. Okulun akademik ve idari tarihçesinin ilgillerce iyi incelenmesi ve bilinmesi önemlidir.

13.5.1993 tarih ve 21580 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Milli Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Bazı Derslerin Öğrenimini Yabancı Dille Yapan Resmi Okullar Yönetmeliği’nde Kadıköy Anadolu Lisesi’nin tarihinden ve geleneklerinden kaynaklanan farklılığına vurgu yapılarak Kadıköy Anadolu Lisesi; Galatasaray ve İstanbul Erkek Lisesi ile birlikte özel olarak yönetmeliğin 5. Maddesinde yer almıştır. Daha sonra da Kadıköy Anadolu Lisesi’nin ayrıcalıklı statüsü Bakanlık’ça korunmuş ve fen ve matematik derslerinin yabancı dilde okutulması uygulaması kesintisiz ve ödünsüz olarak devam ettirilmiştir.

Şu anki İl Milli Eğitim Müdürümüz Sn. Dr. Muammer YILDIZ’ın da imzasının bulunduğu Talim Terbiye Kurulunun 7.6.2005 tarihli 184 sayılı kararı (2575 sayılı Tebliğler Dergisi sayfa 481/2005 yılı Tebliğler Dergisi 68. Cilt) ile statüsü farklılaştırılan okulumuzun çizgisini koruması ve bu şekilde eğitim kalitesini ve geleneğini sürdürmesi sağlanmıştır.

Kuruluş amacı doğrultusunda fen ve matematik derslerinin sadece yabancı öğretmenler tarafından verildiği ilk yıllarından, yurtdışında öğrenim görmüş Türk öğretmenlerin de derslere girdiği günlere geçilmiştir. Bugün okulumuzda görev yapan fen ve matematik grubu öğretmenlerimiz dersleri İngilizce anlatabilme özellikleri nedeni ile ya da bu şartla okulumuza atanmış öğretmenlerdir.

Bugüne kadar süregelen uygulamanın değiştirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığının SBS öncesi tüm duyurularında 1+4 yıllık eğitim veren Kadıköy Anadolu Lisesi’nde eğitimin yabancı dil ile gerçekleştirildiği belirtilmiş olduğundan velilerin de yanıltılmış olması gibi bir sonuç ta doğurmaktadır.

Çok zorlu bir sınav ve seçme maratonunun ardından üstün başarı gösterip okulumuza gelen öğrencilerimizin okulumuzu tercih etmelerindeki en önemli etkenlerden biri olan yabancı dille eğitim unsurunun yok edilmesinin Kadıköy Maarif ’in farklılığına, kültürüne, kuruluş amacına, geleneklerine ters düştüğü aşikârdır. Bunun yanı sıra, öğrencilerimize geleneklerimize ve mevzuata uygun şekilde hak ettikleri ve talep ettikleri nitelikli eğitimin verilmesi, geleneklerin ve okulun kalitesinin devamı anlamında önem taşımaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu Liseleri yönetmeliğinin altıncı maddesi aşağıdaki gibidir;

Madde 6- Okulun amacı, öğrencilerin;
a) ilgi, yetenek ve başarılarına göre yükseköğretim programlarına hazırlanmalarını,
b) Yabancı dili, dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyebilecek düzeyde öğrenmelerini sağlamaktır.

Buradan da anlaşılacağı üzere, öğrencilerin yükseköğrenime en iyi şekilde hazırlanması hedeflenmelidir ve yabancı dili, dünyadaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyebilecek düzeyde öğrenmeleri sağlanmalıdır. Öğrencilerimiz üniversite yerleştirme sınavlarında büyük başarı göstererek, yüksek puanlı devlet ve vakıf üniversitelerine yerleşmektedir. Bilindiği gibi yabancı dil ile öğrenim programlarını sürdüren yükseköğrenim kurumlarına yerleşen öğrenciler Türkiye sıralamasında en ön sıralarda bulunan öğrencilerdir.
İddia edilenin aksine dünyada yabancı dille eğitimi uygulayan yegâne ülke Türkiye değildir. Bunu uygulayan gelişmiş ülkelerin bulunmadığı söylense de Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Fransa, Almanya ve İspanya gibi ülkelerde de yabancı dille eğitim programları bulunmaktadır. Ezbere ve araştırmadan, söylentilere gerçek gibi yaklaşıp sunmak; akademik disipline ve eğitim bilimine uygun davranışlar değildir. Konunun ilgililerce daha iyi incelenmesini ve araştırılmasını öneririz.

“Yabancı dilde eğitim yapıldığında; öğrencilerin İngilizce seviyelerinin farklı olması ders takip etmelerini zorlaştırmakta, derse katılımı azaltmakta ve dersteki başarıyı düşürmektedir”

Şeklindeki yaklaşım akademik gerçeklikten ve uygulama deneyiminden uzaktır. İstatistiki veriler tam aksi yöndedir. Yabancı dille eğitim veren okullarda ve öğrencilerinde akademik başarı artmaktadır. Genel olarak söylemek gerekirse, yabancı dille eğitim yaparken öğrenciler hedef dille daha fazla temas halinde bulunacakları için doğal olarak genellikle dil gelişimleri artmaktadır. Bu, yapılan bilimsel araştırmalar neticesinde de ortaya defalarca konulmuştur. Yabancı dille eğitim ile hedef dil daha iyi öğrenilmektedir.

“Yeni müfredat programı öğrenci merkezli olup derse öğrenci katılımını arttırmayı hedeflemektedir. Fakat ders yabancı dilde yapıldığında öğrenci katılımı düşmekte ve müfredatın gereği gibi yetiştirilmesi imkânsız hale gelmektedir. Sınav salonunda öğrencilerin sürekli olarak kelimelerin karşılıklarını sorması hatta bazı öğrencilerin ‘soruyu İngilizce olması sebebi ile anlayamadığım için yapamadım’ bahanesine sığınmaları, Analitik düşünce gerektiren Fen derslerinin ana dilin inceliklerinin kullanılamaması sonucu başarı seviyesinin düşük olması; Analiz, sentez düzeyde sorulması gereken soruların, öğrencilerin dildeki farklı düzey sebebi ile sorulamaması, sadece kavrama düzeyinde sorularla yetinilmesi”

İfadeleri de öğrenciye güvenmeme gibi hatalı bir düşünceden kaynaklanmaktadır. Öğrenci merkezli eğitimin olmazsa olmazı olan proje çalışmalarında, gerek araştırma ve rapor yazımı safhalarında, gerekse uygulamalarda yabancı dil bilmenin yanı sıra bilim İngilizcesine hâkim olmanın başarıyı getiren önemli etkenlerden biri olduğu yadsınamaz. Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinin gerek ulusal gerek uluslararası uygulamaları ile nitelik ve yetenekleri bu tezi kendiliğinden çürütmektedir. Kadıköy Anadolu Lisesi’nin seçkin ve nitelikli öğrencileri ile çalışma fırsatı bulan eğitmenlerin bu ifadeleri kullanması yadırganmıştır.

“Zaman zaman söz konusu derslerin İngilizce okutulmasının öğrencilerimizin üniversitelerde hazırlık sınıflarını geçmelerinde katkı sağlayacağı iddia edilmektedir. Ne var ki hazırlık sınıfını geçmek İngilizce eğitimi ile ilgili bir durumdur”

İfadesi de konunun tam anlaşılamadığını bir kez daha göstermektedir. Hedeflenen ve gelenekleşen, üniversitede hazırlık sınıfını atlamaktan ibaret değildir. Öğrencilerimizin büyük çoğunlukla yerleştikleri İngilizce eğitim yapan üniversitelerde dersleri ve araştırmalarını zorlanmadan yabancı dille yürütebilmeleridir. Ayrıca ifadede yer alan “bu konuda yapılması gereken şey bu görevi fen derslerinin öğretmenlerine yüklemek değil İngilizce dersi eğitiminin kalitesini arttırmaktır” şeklindeki ifade başta Hazırlık sınıflarında olmak üzere tüm sınıflarda büyük özveri ile İngilizce eğitimi veren İngilizce öğretmenlerimize haksızlıktır.

“Öğrenciler dilden kaynaklanan zorluklar nedeni ile düşük notlar aldığında dışarıdan özel ders arayışına girip bu ihtiyacı da tekrar bazı öğretmenlerle gidermek isteyebilir ya da buna yönelebilirler. Bu durum öğretmenlerin itibarına zarar verip veli ve öğrenci nazarında öğretmenin saygınlığını kaybettirir.”

Şeklindeki ifade 56 yıllık gelenekte hiç rastlanmamış bir örnektir; yersiz bir varsayımdır, gerçeği yansıtmamaktadır. Tam aksine, gelinen nokta ve yaşanan sürecin böyle bir sonuç doğurmasından endişe ederiz. Seçilerek gelmiş üstün nitelikli öğrencilerimizin bu okulu seçmelerine neden olan şartların keyfi ve mevzuata aykırı şekilde engellenmesi doğru değildir.

“Maarif geleneği olarak ifade edilen matematik ve fen derslerinin İngilizce yapılması, zorunlu eğitim 8 yıl olmadan önce ortaokulda uygulanmış, lise kısmında tüm dersler Türkçe işlenmiştir. Lise kısmında (9. Sınıf) matematik ve fen derslerinin İngilizce yapılması TKY (Toplam Kalite Yönetimi) çalışmalarında fark yaratmak amacıyla benimsenmiştir ancak uygulama aşamasında yaşanan olumsuzluklar ve öğrencilerin okula geldikleri başarı yüzdesinde mezun olamadıkları gerçeği de göz önüne alınarak bu uygulamaya son verme kararı alınmıştır. Alınan tüm kararlarda ve yapılan uygulamalarda, gelenekler değil MEB mevzuatı esas alınmıştır.”

Şeklindeki ifadenin gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur; cümlede iddia olunan MEB ‘in hangi mevzuatının esas alınmış olduğunu bilmek isteriz. Bu okulun 12.000 i aşan mezununun çok büyük çoğunluğu mezun olduğu güne kadar tüm fen ve matematik derslerini İngilizce olarak görmüştür. Son yıllarda 9 ve 10. Sınıflarda İngilizce 11 ve 12. Sınıflarda Türkçe okutulması yönünde uygulamalar geliştirilmiştir. MEB mevzuatı İngilizce eğitimi kesinlikle engellememektedir.

“Maarif geleneğinden gelen diğer Anadolu liselerinde (İzmir-Bornova, Diyarbakır, Samsun, Konya(Meram), Eskişehir Anadolu Lisesi) eğitim-öğretim dili yıllardır Türkçe olmasına rağmen Kadıköy Anadolu Lisesi’nde uygun koşulların ortadan kalkması nedeni ile İngilizce eğitimde ısrar edilmesi yukarıda vurgulanan sorunlara yol açacaktır.”

Şeklindeki iddia da tarihsel gelişim bilgisinden yoksundur. Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan okulumuz Kadıköy Anadolu, en baştan itibaren hep farklı olmuş, emsallerinin örnek almaya çalıştığı bir kurum haline gelmiş ve 1990’lardan itibaren statü olarak da bu okullardan farklılaşmıştır. Okulun akademik ve idari tarihçesinin ilgillerce iyi incelenmesi ve bilinmesi önemlidir. Aynı şekilde 1999, 2003 ve 2005 yıllarında Bakanlıkça yaratılan statü farkının da okunup anlaşılmasında fayda görülmektedir. Ortadan kalktığı iddia edilen “uygun koşullar”ın ne olduğu ilgililerce açıklanmalıdır.

İl Milli Eğitim ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin bu gelişmelerden haberleri olmadığı şeklindeki iddiaları büyük bir talihsizlik olarak görüyoruz. İl Milli Eğitim ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri en başından beri sürecin içinde olmuşlardır. Gerek mezunların gerek velilerin yüzlerce dilekçesi bu kurumlara da iletilmiş, bu kurumların yöneticileri ile birçok kez toplantılar yapılmıştır. Gerek İl Milli Eğitim müdürümüz Sn. Muammer YILDIZ, gerek İlçe Milli Eğitim müdürümüz Sn. Ferşat AYAR mevzuatın ve veli taleplerinin üzerinde titizlikle durmuşlardır. Girişimler, gelişmeler ve durum Bakanlık yetkililerine de iletilmiş, gerekli görüşmeler yapılmıştır.

Kuruluş metinlerinde Kadıköy Maarif Koleji / Anadolu lisesi; Türkçe ve Türk kültürüyle ilgili dersler dışında yabancı dille öğretim yapan, sınav sistemi ile hazırlık sınıflarına öğrenci alan ve lise müfredatını uygulayan devlet okulu olarak tanımlanmıştır. Yabancı dille eğitimi kültür erozyonu, sömürgecilik, yozlaşma olarak nitelemek çok sığ ve “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma” şeklinde bir yaklaşım olup çağdaş dünyanın ve bilimin gerçekleri ve örnekleriyle uyuşmamaktadır. İngilizce artık bir dünya dilidir. Gelişmiş ülkelerdeki birçok üniversite gibi, Bugün İTÜ ve ODTÜ, Boğaziçi gibi çok önemli devlet üniversitelerinin yanı sıra birçok seçkin devlet ve vakıf üniversitesinde yabancı dille eğitim yapılmaktadır. Galatasaray ve İstanbul Erkek liselerinde ve ülkemizin seçkin özel ortaöğretim kurumları da yabancı dilde eğitim yapmaktadır. Tüm bu kurumların asırlık tarihlerinde yetiştirdiği yüz binlerce mezunun ve Okulumuzun 56 yıllık tarihinde yetiştirdiği 12.000 i aşkın mezunun Türkçe ve Türk kültürüne bağlılığını ya da vatanseverliğini tartışmak da kimsenin haddi değildir.

Konuyla ilgili gelişmeleri ve girişimlerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Saygılarımızla,
KALİD – KALEV