Kurucu Müdür

Macit KILIÇERİ  (Okulumuzun Kurucu Müdürü 1955-1958)

Okulumuzun kurucu müdürü Sn. Macit Kılıçeri, 1921 yılında Üsküdar’da doğmuştur. Yüksek Öğretmen Okulu’nda fizik-kimya öğrenimi görmüş, Türkiye’nin çeşitli illerindeki okullarda görev yaptıktan sonra, 1953 yılında eğitim ve öğretim sistemini incelemek üzere Bakanlık tarafından A.B.D.’de görevlendirilmiştir. A.B.D.’den dönünce 1954’te Ankara’da M.E.B.’de görevlendirilen Sn. Kılıçeri, Bakanlığın Maarif Kolejleri projesi kapsamında 1955 yılında okulumuzun müdürlüğüne atanmış ve kuruluş çalışmaları ile görevlendirilmiştir (*)

Sn. Kılıçeri, başta yabancı dil olmak üzere eğitim seviyesinin istenilen düzeye getirilmesinde büyük çaba göstermiş, eğitimin yanı sıra okulun kültürel ve sosyal açılardan da kısa sürede çok iyi bir yere gelmesini sağlamıştır.

Öğrencileri ile yaptığı haftalık toplantılarda Düşünün… Konuşun… Sizler, bilgilerin ve güzel fikirlerin geleceğe ulaşacak yankılarısınız…” (**) diyen, öğrencilerine “Efendiler” hitabıyla özgüven aşılayan (***) Sn. Kılıçeri, “Yankı Toplantıları” adını verdiği bu toplantılarla öğrencilerin okul ve eğitimle ilgili düşüncelerini ifade etmelerini sağlayarak okulumuzun ana özelliklerinden biri olan katılımcı eğitim anlayışının temellerini atmıştır. Bu sözlerin etkisi ile okul gazetelerinin, dergilerin, yıllıkların ya da kulüplerin adında ECHO ya da YANKI kullanılmıştır.

Sn. Kılıçeri, görevine devam ederken Nisan 1958’de, yakalandığı hastalık sonucu vefat etmiştir.

Kendisini minnet ve saygı ile anıyoruz.

 

(*) Milliyet Gazetesi 12.08.1955
(**) Echo-Yankı Eriş Akman 13.01.1994 tarihli yazısı
(***)  Kadıköy Maarif Mart 2008 sayı 8 Hikmet Günsel (Müzik Öğretmeni 1956-69) Söyleşisi

O ve Biz (*)… Alinur Türetken ’62

Bundan dört sene önce okulun ilk açıldığı gündü. Bizleri bu bahçede toplamışlardı. O gün hepimizde bir gariplik çekingenlik vardı. Heyecandan içimiz içimize sığmıyordu. O esnada topluluğun içinden ince uzun, çok temiz giyinmiş bir Bey kürsüye çıktı. Sonradan öğrendik ki bu bizim ilk müdürümüz Macit Kılıçeri’ydi. Tatlı ve müşfik sesiyle okulumuzun programını, amacını anlattı. O tatlı sesin tonunu hala kulaklarımda duyar gibi oluyorum. Bizlere gideceğimiz yolda ne güzel, ne faydalı öğütler vermişti. Biraz önce duyduğumuz gariplik, yabancılık onun kuvvetli ifadesinde, candan bakışlarında erimeye başladı. O anda bizi okula getiren, büyüklerden ayrılmak cesaretini kendimizde bulabildik. Okulun ilim, irfan ışığı dolu sinesine koştuk. Artık günlerimiz hep Macit Kılıçeri ile beraber geçmeğe başladı.

O, sınıfta koridorda, yemekhanede, bahçede hep yanımızdaydı. Bir derdimiz olduğu zaman ona koşuyor, bir sevincimiz olduğu vakit onunla paylaşıyorduk.

Bizim için en zor gibi görünen işler onun keskin zekâsı, geniş düşünüşü içinde en basit bir çözüm yolu buluyor içimize ferahlık veriyordu. Onun direktifleri altında, okulun temiz, bilgi dolu havasına günden güne daha çok bağlanıyor, hafta sonunda ve başında verdiği öğütleri dinlemek için sabırsızlık duyuyorduk. Fakat korkunç hastalığın, sevgili müdürümüzü güne çökertmekte olduğundan habersizdik. Onun Almanya’ya gidişi bizi üzmüştü. Yalnız oradan gelen haberler içimize ferahlık veriyordu..

Beklemediğimiz bir günde onun Almanya’dan dönmüş, daha sıhhatli olarak aramızda bulduk. O gün sanki okulun bir bayram günüydü. Onu tekrar aramızda görmek çalışmalarımıza adeta hız verdi. Onu üzmemek, memnun etmek için, ne lazımsa yapmaya çalışıyorduk. Fakat 9 Nisan Çarşamba günü sabahı sevincimiz, ümidimiz sabun köpüğü gibi sönüp gitti. Macit Kılıçeri’nin ani ölüm haberi kalplerimizi yaktı, ağladık, çırpındık, fakat onu ecelin pençesinden sıyırıp tekrar aramıza alamadık. Onu kendi omuzlarımızda taşıyarak kara toprağın bağrına bıraktık. İşte bugün aradan hayli zaman geçti. Babamız kadar sevdiğimiz müdürümüz Macit Kılıçeri’nin arkasından aynı üzüntüyü duyuyoruz. Yalnız başarılarımızda onun tohumlarının yeşerdiğini görerek teselli buluyoruz.

Aziz ölü, kabrinde rahat uyu emeklerin boşa gitmedi.

(*) Kadıköy Koleji Echo 59-60 Yıllığı